|
Post by CursedFeanor on Nov 30, 2005 0:08:21 GMT 3
Arién: Kadim kütüphaneye giriş.. Arién kadim kütüphanenin girişi önüne gelince bir an duraksadı... Düşünceleri anıların ani baskınına uğramıştı. Yolculukları, maceraları, dostları ve düşmanları... Elf kızının damarlarında akan kanda büyü vardı... Arién asla bu gücü istememiş asla benimsememişti. Babası midkemia'da başgösterecek kaos öncesinde onu ve annesini başka bir boyuta yollamıştı.. Şartlar büyü kullanmasını zorunlu kılmıştı.. Yüzünde buruk bir gülümseme dolaştı cadı xiomberg yüzünden ve sonra bir bakmıştı ki büyü hayatının kontrolünü ele geçirmeye başlıyor. Sırtaında asılı kılıcın güven veren ağırlığını hissederek gülümsedi. büyü herzaman hoşlanmadığı bir araç olmamıştı. boyutkapılarını kullanabilmesi sayesinde çok değerli dostlarda kazanmıştı.. Buzyeli'ni düşününce yüzünde derin bir güven ve saygı ifadesi belirdi. Yarı-drow'u peşindeki drowlardan kurtarmak için kendi boyutuna getirerek çok değerli bir dost kazanmıştı. Büyücü kulesindeki öğrencisi Elenion konusundaki başarısızlığından sonra içine kapanan Arién'i sadece elfin samimi çabaları ve ona sunduğu yeni yol eski haline dönmesini sağlamıştı. Şimdiyse Cursed Feanor'un kurtuluşu için bir kez daha büyünün yolundan yürümesi gerekiyordu. Arién derin bir nefes aldı ve daha fazla duraksamadan kadim kütüphanenin parşömen ve mum kokan salonlarına girdi...
CursedFeanor: Büyücü adayının getirdiği haberler CursedFeanor şöminenin başında alevlere bakmaktadır. Alevlerin her hareketi,çıtırtısı ona birşeyler anlatmaktadır adeta.Ve kendini sorgular tekrar fani olmak istemekte midir."Sanırım ikinci hayatımda daha az hata yaptım.Ama zaten ilk yaşamımdaki hatalar morgoth'un suçu değil miydi ki.Önemi yok artık.Sadece dostlarımın ve sevdiğimin yanında olmak istiyorum ElenHaira diyeceğim sana, uzak yıldız,sevdiğim birgün buluşcağız.." bunları mırıldanırken içeride birinin olduğunu fark eder.Evet bu genç büyücü adayıdır,seneler sonra daha bir ağırbaşlı olmuştur,neredeyse bir yetişkin.CursedFeanor'u izlemiştir yıllarca ve yanına yaklaşır.Feanor "yoksa paladinin duasını o günceye sen mi yazdın genç dostum",genç gülümseyerek cevap verir "Evet bendim onu yazan ve yazmaya devam edeceğim.Adım Calimacala.Size söylemeliyim yıllar boyu sizi izlerken hayatta mücadele nedir çok iyi gördüm.Teşekkür ederim.Ve şimdi Kütüphanede birisi var.Arien.Amacını biliyoruz,gizli bölümlere girmesine bilgeler izin verdi,sizin söyleyeceğiniz birşey varmı?” Feanor:" Evet beni dostumun yanına götürür müsün onunla konuşmalıyım,Ona tehlikelerden bahsetmeliyim" Calimacala :"Bütün hepsi ona söylendi,bilinenler ve aşağıdaki bilgeden söz edecektiniz değil mi.Evet çok değerli biridir oraya giderse yardım alabileceği söylendi Arien'e." CursedFeanor "Tüm bunlara benim için niye atılıyor,çok tehlikeli bilinmeyenle dolu.gerçek bir dost,gerçek” Calimacala:”Evet dostlarınızın arasındasınız.Lady Arien çalışmalara başlamış olması muhtemel,sizi haberdar edeceğiz lordum” Büyücü adayı selam verdikten sonra geldiği taraftan salonu terk eder.Ardından CursedFeanor yine mırıldanır “O koridorda bir şeyleri çözdüm,sanırım dostlarımın sevgisi beni hayata bağlıyor.Eğer birinin başına bana olan sevgisi yüzünden bir şey gelirse sonsuza kadar lanetlenebilirim.Ve o dehlizlere tekrar girecek gücüm yok,yıldızlara yakın olmalıyım bir daha oraya gidersem dönemeyebilirim.Nienna duy sesimi Arien’e bir şey olmasın” Huzursuz bir biçimde alevleri izlemeye devam eder……..
|
|
|
Post by CursedFeanor on Dec 2, 2005 0:03:22 GMT 3
Arién Kadim kütüphane.. Arién içeride kendisini karşılayan Calimacala'nın anlattıklarını sessizlik içinde dinlemiş ve yardımları için teşekkürlerini sunmuştu... Adam yalnız kalması ve hazırlanması için Elfi yalnız bıraktıktan kısa bir süre sonra Arién üzerindeki silah ve zırhlardan kurtulmuş, kendisi için bırakılmış beyaz cübbeyi giymişti. üzerine oturan deri yeleğin yokluğunda tenine dokunan yumuşak kumaş kendisini garip hissetmesine neden olurken kıyafetlerinin üzerine bıraktığı uzun kılıcını kabzasına son kez sevgi ve özlemle dokunmak için uzandı... Aşağıda kılıcına değil ruhunun ve iradesinin gücüne ihtiyacı olacaktı. Derin bir nefes alarak duruşunu dikleştirdi ve gri-mavi gözlerinde bir an ruhunun derinliklerinde yatan o sessiz ancak inatçı parça ışıldadı. Calimacala Bilge'den bahsetmişti.. En iyisi gidip önce onunla konuşmalıydı.. Odayı terk ederek karanlık koridorlara inen merdivenlere yöneldi..
CursedFeanor Kadim Kütüphane Feanor alevlere bakmaya devam ediyordu.Sanki yüzyıllar gözünün önünden geçiyordu.ama o son yılların onun için önemi vardı.İlk yaşamının fırtınaları bu yaşamında da devam etmişti.Olabildiğince az hata yapmaya çalışmıştı.Alevlerde savaşı görüyordu,alevlerde dostlarını görüyordu,alevlerde Nargothrond'u görüyordu,kadim Yeşil Orman Kütüphane'sini görüyordu.Paralı askerler ile Gri Limanlarda karşılaşmalarını,yanan gemileri görüyordu.Dostlarıyla Kartal Çocuk'ta geçen harika zamanları,Gölge dağlarda BluShine Eowien'i kurtarışını,ve depremi,Rivendell baskınına gereksiz bir itarızını ve hatalarından biri olduğunu kabul edişini görüyordu.Shire'da ranini'nin sofrasında kahvaltıyı görüyordu.Dostu Taco ile konuşurken görüyordu kendini.Nargothrond'ta verdiği yemekleri,dostluğu görüyordu.Arien'le ilk o zaman tanışmışlardı.Ve Felagund Finrodla kadim dostluğu görüyordu.Sona gelindiğinde yanında olan kadim dostunu.Sınır muhafızlarıyla birlikte ypılan kahramanlıkları.Glorfindeli görüyordu.Gladiator_real ve nice dostla yapılan kamp ateşi başındaki sohbetleri görüyordu.Darklarla yeşil orman mücadelelerini,SAVAŞÇI ile cesaret gösterilerini.Büyücü Morgothhh ile mücadelesini,korsanlarla savaşlarını,Ve Ateşten bir varlığa dönüştükten sonra yaşadıklarını görüyordu.Ateşe her bakışında kopuk kopuk görüntüler geçiyordu gözünün önünden.Feanor anılara çok gömüldüğünü ama varlık sebebinin bu anılar olduğunu iyi biliyordu.Şimdi kadim Kütüphane’yi düşündü o dar koridoru,alevlerde gelecek yoktu,göremezdi.Arien’e yardım edemiyordu.Niennadan ona yardım etmesini istemişti.Ve zor anında ona yol göstereceğinden emindi.Elfler için çok önemliydi bu Vala.Savaşların ardından onların yas,keder,acı ve gözyaşlarında yanlarında olmuştu.Şimdi gözyaşı dökmüş olanların yanında olacaktır.Feanor yineler “Nienna Arien’e bir şey olmasın yeter.Benim yaşamam o kadar önemli değil..” .Bunca duayı dinleyen Nienna Kadim kütüphane’nin derinliklerinden Arien’e ulaşan bir şarkı söylemeye başlar.Şarkı, karanlıkta olanların ruhlarına güç katmaktadır ve yaşam hakkındaki büyülere ulaşmasını kolaylaştırmaktadır.Yaşayanların gözyaşları ile örülmüş bir şarkıdır bu ve karanlık koridorlarda bir ipucudur.Bilge elinde harita ile beklemektedir.Kadim ve çok ağır yaşam büyülerinin nerelerde bulunabileceğini gösteren bır haritadır bu..Bilge şarkıyı duymuştur ve gelecek biri olduğundan emindir.Kralın ölümünden beri bu dehlizlerde çalışmıştır ve güçlü bir ruha sahip bir büyücünün başarabileceğini bildiğinden onu orada beklemektedir…….
|
|
|
Post by CursedFeanor on Dec 3, 2005 21:30:16 GMT 3
Arién: Etraf o kadar sessizdi ki, Arién için her adımında bileklerine dolanan cübbesinin hışırtısı sanki gök gürlemesi gibi geliyordu... Kütüphanenin gizli bölümlerine doğru ilerlerken hafifçe etrafında dolanan soğuk havayla ürpererek adımlarını hızlandırdı.. Nereye gitmesi gerektiğini bilmiyordu genede ilerlemeye devam etti. Ruhuna dokunmaya çalışan farklı güçleri hissedebiliyor, kulağına fısıldanan cezbedici vaatlerle dolu sözcükleri duyabiliyordu... Soğuk ve ıslak hava tenine yapışır ve Arién'in nefes alışını güçleştirirken Elf koridorun ilerisinden yayılan ışığı görerek cesaretini yeniledi... Işık hafifçe aralanmış bir kapının ardından geliyordu. Elf kapıyı ittirirken ışık etrafını sardı ve Arién havanın hafiflemiş olduğunu fark etti. Artık rahat bir şekilde nefes alabiliyordu. Tereddütle karanlık koridoru tamamen dışarıda bırakarak içeriye doğru bir adım daha attı..
CursedFeanor: Beklemek Sonucunun ne olacağı belli olmayan bir çabaydı Arien'inki.CursedFeanor beklemek zorundaydı şimdilik.Gelecek bir haberi beklemek bir söz duymak,sessizliğin kırılması.Beklemek.Yüzyılların içinde kaybolmak alevlere bakmak ve beklemek........
Bilge içeri giren büyücü cüppeli Arien'i görünce pek fazla şaşırmamıştır.Zaten aynı gecede CursedFeanor'un ruhu onu ziyaret etmiştir.Zamanı geldiğini bilmektedir.Çalışma masasında son bir iki not yazar.Artık hazırdır.Ancak karşısındakinin buna hazır olup olmadığını anlamanın bir yolu vardır.Elinde şamdanla Arien’e yaklaşır.Arien adeta bir testten geçtiğini anlamıştır.Bilghe gri-mavi gözlere bakar ve ruhuna açılan pencereden kuvvetli biri olduğunu anlar.Daha önceden de güçlü büyüler yaptığı bellidir.Ve bilge masaya dönerek parşomeni Arien’e uzatır.”İşte yılların çalışması burada .Hayata dair büyü kitaplarının yerleri.Hangi sırada gideceğine sen karar vereceksin.Ve CursedFeanor’u hayata döndürmek için ateş maddesi üzerinde yoğunlaşmalısın.Gördüğüm kadarıyla hayata yakın,hisleri hala var ve ateşten bir varlık olarak aramızda.Seçeceğin büyüler bu yönde olmalı.Ve unutma bütün bu büyülerin üstünde olan sevgi ve saygı.Hayata bizi bağlayan iki önemli öğe.Bu büyüleri uygularken kendini test edeceksin aynı zamanda,güçlü olmalısın,sevgi ve saygıya inancını sürdürmelisin.hayatla bağları böylece koruyabilir yeni bağlar oluşturabilirsin.CursedFeanor’un bu bağlara ihtiyacı var,hepimizin olduğu gibi.Bana sormak istediğin soruların varsa dinlerim ve yanıtlamaya çalışırım.Ben buradayım bir süre daha.İşte harita al büyücü dostum…”Bilge beklemektedir,ihtiyaç olduğunda orada olmak istemektedir……
|
|
|
Post by CursedFeanor on Dec 6, 2005 0:00:11 GMT 3
Arién: Kadim kütüphane Arién yaşlı bilgeyi dikkatle dinledikten sonra kendisine uzatılan parşömeni aldı. Önünde uzanan zorlu çalışmanın tahminlerinden bile öte olacağını yaşlı adamın derin gözlerinde görmüştü ama bunu denemek zorundaydı. Cursed Feanor’un öte tarafa geçtiği o karanlık günde, korsanlarla yapılan deniz savaşında bulunamayışı için asla kendini affetmemişti… Bilgeye bakıp cesaretle gülümsedi ve “Her şey için teşekkür ederim” dedikten sonra arkasını dönüp kendisine huzur veren ışığın hakim olduğu o küçük odadan ayrıldı. Koridorda kendisini bekleyen karanlık bu sefer üzerine kapanmamıştı. Elf kendisine verilen haritayı takip ederek en derin sırların saklandığı kısımlara giden yol boyunca ilerlemeye başladı. Vardığı yer tahmininden oldukça farklıydı. Unutulmuş bir yerden çok öte canlıydı. Kenarları maharetli cüceler tarafından işlenmiş taş bir şömine Elf içeriye adımını atarken alev almış, duvarlardaki unutulmuş zamandan kalma eski büyüyle işlenmiş rünler parlayarak içeriyi hafif bir ışıkla aydınlatmıştı. Etrafta tek bir toz zerresi bile yoktu… Elf parşömende yazanları bir kez daha okuduktan sonra bahsedilen kadim kitapları zorlanmadan buldu…
Nihayet saatler sonra Elf şöminenin karşısındaki koltuklardan birinde oturmuş yanındaki sehpanın üzeri seçtiği kitaplardan oluşan küçük bir yığının üzerindeki ilk kitabı alarak çalışmaya başlamıştı… Evet Bilge haklıydı ateşi çalışmalı onu araştırmalıydı ancak hava olmadan ateş olmazdı ve bir şekilde yapması gerekenin onunla bağlantısı olduğu hissinden kurtulamıyordu..
CursedFeanor: Şöminenin başında bekleyen eski bir kral,yada ondan geriye kalan bir ruh,Ateşten bir varlık.Şimdi gözünüzün önüne getirin yılların çalışmasını,nasılda hüzünle beklemektedir,içinde bir umut evet ormanda bir gezintidedir.Sevdiğine koyduğu isimi tekrar etmekte kimi zaman alevlere kimi zaman yıldızlara bakarak tekrar etmekte”Elenhaira,uzak yıldız seni seviyorum” ve sonra duası aklına gelmekte Nienna Elenhaira’yı ve dostlarımı koru”.Kadim kütüphanenin dehlizlerinde çalışan bir büyücü.Arien dostu için kendini tehlikeye atmaya hazır,gözyaşını katmış bu işe.Bir bilge adı belli değil çıldırmayı göze almıştır kralı için.Bir hikaye anlatıcı,büyücü Kütüphanedeki odalardan birinden OrtaDünya'yı izlemekte,telepati kurmakta ve hikayeleri okumakta dinleyenlere.NargothRond’ta Erlondor kılıcı beklemekte,ne zaman geleceğini bilmese de.Xanth diye bilinen bir paladin ,güçlü savaşçı atalarıyla konuşmakta kamp alanında beklemekte.Kılıç yere saplanmış beklemekte,laneti ve iyilikleriyle beklemekte.Fairy hayallerle baş etmeye okuduğunu çözmeye çalışmakta,kimbilir neler yazılıdır o parşomenlerde, Xanth'ın kamp alanının dışında ölü savaşçılar görülmekte;kılıcın lanetine kananlar,kurtulanlar için ne mutlu.... buraya hakim bir tepede kamp kurmuş SteelHeart kumandasındaki paladin ve şövalye grubu.Güneyden gelmiş ve kılıç için beklemekte.Xanth'ın kamp alanından ayrılan prens Wenthorn ve kuzeye doğru takip edilişi.Kuzeyde kazanılmış bir savaş ve aşklarını yaşayan iki elf:IronFist ve Elvenil sınır muhafızları.Salonlarda dans eden elfler,ormanı ruhunun derinliklerinde hissedebilenler.Quenya dilinde yazılanlar,Ormanda yanan ateşler konuşulanlar,yazılanlar, gözyaşı ,sevinç,keder,mutluluk hayata dair şeyler.Evet şimdi ormanda gezinti zamanı dostlar anılar ve şimdikiler geleceği inşa edecekler………
|
|
|
Post by CursedFeanor on Dec 7, 2005 23:48:25 GMT 3
Arién: Kadim kütüphane... Elf o kadar uzun zamandır kitapların arasına gömülmüştü ki artık gözlerini güçlükle açık tutuyordu.. Acaba dışarıda gece çökmüşmüydü, yoksa yeni bir gün mü doğuyordu.. Ateşten bir varlık olan Cursed Feanor bir kez daha doğan güneşin dokunuşunu teninde hissedebilecek miydi.. Dikkatini okuduğu sayfaya yoğunlaştırmaya çalıştı.. Sadece bir kaç saniye daha.. Hayır.. Elf ayağa kalktı, dışarı çıkmalıydı. Düşüncesiyle birlikte şöminenin yanında açılan bir kapı ona dışarının taze havasını ulaştırdı.. Kapı büyülü bir geçit olmalıydı. Arién gülümsedi, dışarı çıkmak için tekrar o karanlık ve kötücül koridorlardan geçmek zorunda olmadığı için minnettardı. Kapıdan duraksamadan geçip gün ışığına doğru ilerledi ve dışarı çıktığında olduğu yerde donup kaldı.. Burası Kadim kütüphanenin dışı değildi.. Burası başka bir yerdi. Arkasını döndüğünde dışarı çıktığı kapının artık orada olmadığını gördü. Merak dolu bakışları çevresini incelemeye başladı. Koyu yeşil gür çimenler ayak bileklerine kadar geliyordu. Ve ağaçlar... Elfin hayatında gördüğü en uzun ağaçlar bunlar olmalıydı... Işığın bir dantelden geçer gibi orman zeminine düşmesine neden olan yeşil yapraklardan oluşmuş çatıya nefesi kesilerek baktı... Burada kendisini bir hobbit kadar küçük hissediyordu. Yabancı olduğu bu yere nasıl gelmişti, neden buradaydı.. Kılıcının güven veren varlığını hissedebilmeyi istediğini farketti ve etrafına görünmez bir koruma kalkanı oluşturup yabancı topraklarda yürümeye başladı...
CursedFeanor: Yıldızlar yavaşça ortadan kayboluyordu.İlk önce uzaktaki yıldızlar gider Feanor ardından seslenir “Elenhaira,bir gün beraber olacağız,ne zaman bilemiyorum.Ama şimdi geceye kadar elveda” sonra yakındaki yıldızlar uzaklaşır ve kaybolurlar birer birer.En sonunda güneşin aydınlattığı doğuya bakar kadim Kütüphanedeki geniş pencereden.Güneşin doğuşunu görebilmektedir.Gece bitmiştir zaman dolmuştur.
CursedFeanor orada görünmesinin ve hissedebilmesinin sebebinin sadece dostları olduğunu biliyordu.Onlar yıldızlarla özdeşleşmişti onun için.Ama şimdi gitmişti yıldızlar.Bir süre öncesine kadar sadece aralıklarla görünür olabildiği zamanları hatırladı.Birinin ateş yakması için beklediği zamanları.Ateş yakılınca güçleniyordu ve fani dünya ile iletişim kurabiliyordu.Ama geçen gece yıldızların altında fani duyularını bile hissedebilmişti.Rüzgarı,ormandaki çimenleri,kurumuş yaprakları Yeşil ormanı içindeki dostlarıyla yaşamıştı.Çünkü yıldızlar yakınlaşmıştı.Şimdi ise eski gücünde değildi sadece bir ruh olarak dolaşıyordu.Güneş salonun doğu pencerelerinden içeriyi ısıtmaya başlamıştı ama Feanor hiçbirşey hissetmiyordu.Sırtını pencereye dönüp şöminenin başına gitti.Ve o anda ateşin sıcaklığı vücudunu ısıttı.Hisleri hala vardı ama sadece ateşe karşı.Bunu çözmek çok zordu artık düşünemiyordu.Ve sadece ateşe bakmaktaydı hiçbirşey yapmadan,düşünmeden.Adeta onun ısısına sığınmıştı,anılara sığınır gibi………..
|
|
|
Post by CursedFeanor on Dec 10, 2005 22:32:07 GMT 3
Arién: Kadim kütüphane Elfin bu bilinmedik topraklarda ilerleyişi güzel bir sesin kalbine sızan ağıtını duyana kadar devam etmişti. Ondan sonrasında Arién sadece gözyaşlarının istemsizce yanaklarından yuvarlandığını biliyordu. Adımları ağaçların çatısı altındaki sessiz gölün başına gelene kadar onu bilinçsizce sürüklemişti…
Girdiği transtan kurtulan Elf tekrar vücudunun kontrolünü sağlarken yaşlardan ıslanmış yanaklarını elinin tersiyle sildi. Göle biraz daha yaklaştı, gözleri onu buraya çağıranı, ağıtın sahibini arıyordu ve onu gördü… Ne yaşlıydı, ne de genç.. Arién onu asla tarif edemeyeceği düşündü. Etrafı ağaçların neden olduğu loşlukta hafif bir aurayla aydınlanan kadın gölün kıyısında oturmuş şefkat dolu bakışlarla kendisini izliyordu.. Elf kendisini o kadar büyük bir sıcaklıkla sarılmış, o kadar affedilmiş hissediyordu ki.. Karşısındakinin bağışlayıcılığı anlayışının ötesindeydi. Bir an sonra kendisini griler içindeki bu tanımlanamaz kadının önünde eğilmiş bir halde bulduğunda zihninde yumuşak bir ses duyarak güçlükle bakışlarını o inanılmaz yüze doğru çevirdi. “Bak bana Arién… Sen sadece güneşin maiasının adına değil onun ruhunun yaratıldığı ateşinde bir parçasına sahipsin, Şimdi kalk ve bana bak çocuğum..” Elf o zaman kimin karşısında olduğunu anladı ve huşuyla titredi. Nienna elinin hafif bir dokunuşuyla Elfin saçlarına doğru uzandı.. Arién büyük bir huzur duygusuyla kaplanırken gözleri kapandı… Aniden elindeki kitabın gürültüyle yere düşmesiyle yerinden sıçrayan Arién gördükleriyle ilgili hiçbir şey hatırlamayacaktı sadece kulaklarında yankılanan unutulmaz ağıt ve “Sadece O’nun gerçekten hissetmesini sağlamalısın..” sözcükleri…
CursedFeanor: Ateşin gösterdiği....... Önce Nienna’nın ağıtını dinler CursedFeanor.O’nun,Arien’e yardım edeceğini düşünerek biraz rahatlar Günün ilerleyen saatlerinde sadece şöminenin yanında beklemektedir.Alevlere bakar uzun süre ve güzel bir anıya sarılır.Gördükleri ona hayata dair güzel günleri anımsatır.Bahar zamanıdır.Şenlik yapılmaktadır Valinor’da.Morgoth buralara gelmeden önce iki ağaç etrafına ışık saçarken,elfler mutlu iken yapılmaktadır bu şenlik.Günler önceden dostlar,sevgililer konuşmaya başlamıştır şenliği,bir demirci atölyesinde çalışırken şenliği düşünmekte sevgilisi şenlikle ilgili bir şarkı söylemekte,terziler şenlik için yeni elbiseler dikmekte,herkes işini şarkılar eşliğinde sürdürmektedir.Salonlarda,ağaçların altında hep bu şenlik konuşulmaktadır.Ve gün gelir elfler günün tadını çıkartır,mevsimlerden bahardır ve Feanor sevdiği ile dostlarının arasındadır.Herşey sınırsızdır çeşitli yemekler içilen içkiler ve sınırsız bir sevgi.İşte böyle güzel görüntülerle kendinden geçer CursedFeanor.Ateşin gösterdiği bazen acımasız bazen güzeldir.şimdi yanı başında durana kal dermektaedir.Sana göstereceğim güzel anılar var,kal ve ateşin gösterdikleri izle.Ve şenlik tekrar gözükür,elfler dans ederler sonsuzlukta,sonsuzluktadırlar.Ateşin gösterdiği zamanın ötesinde bir Bahar Şenliği’dir.Ve Feanor ile Elanhaira’nın hikayesinden bir kısımdır.Dans ederler ve bir öpücük.Bahardır ve şenlik zamanıdır.Şarkılar dertten,tasadan uzaktır.Ozanlar ruhlara dokunur ve yüceltir onları.Şenlik zamanıdır Ateşin gösterdiği her ruhun orada olmak istediği bir şenliktir….….
|
|
|
Post by CursedFeanor on Dec 13, 2005 1:07:45 GMT 3
Arién: Kadim kütüphane Elf yere düşürdüğü kitabı dikkatle alıp masanın üzerine bıraktıktan sonra hızla ayağa kalktı. Cursed Feanor'u bulmalı onunla konuşmalıydı.. Onun en canlı hatıralarını öğrenmeliydi, en çok düşlediği zamanları ve.. ve belkide onun için yaşanmış özel bir anıyı tekrar canlandırabilirse ... Düşünceleri heyecanla çılgın gibi kafasının içinde dönerken ne koridorların karanlığını nede gelirken duymuş olduğu sesleri farketmedi bile... Hatta öyle heyecanlanmıştı ki kadim kütüphaneden öylece çıkıverdi. Kılıcı ve oraya geldiği kıyafetleri almadan.. Düşünceler içinde yürürken Cursed Feanor'u bulabilmek için ormanda bir gezintideydi Arién...
CursedFeanor: Arien'in Kütüphane'den ayrıldığını genç Calimacala farketmişti.Hemen CursedFeanor'a haberi iletmek üzere bulunduğu salona girer.Şöminenin başında bekleyen varlığa tüm saygısı ile selam verir ve "Lady Arien,Kütüphane'den ayrıldı lordum,ayrılırken çok heyecanlıydı sanırım bir sonuca ulaşmış olmalı" Cursedfeanor genç elfin omzuna dokunur ve "Herşey için teşekkürler genç dostum şimdi O'nunla konuşmaya gidiyorum,ışık seninle olsun" der ayrılırken son bir kez daha alevlere bakar.Artık istediğine karar verme zamanı gelmiştir.Arien'in kendisini daha fazla tehlikeye atmasına izin vermeyecektir.Ve izlerini takip ederek onu kütüphane'den uzaklaşan bir patikada yakalar.Ateşten bir varlık olduğundan hızlı haraket edebilmektedir.Arien'in yanına vardığında gri mavi gözlerinden sormak istediğini anlar."Benim için hayat mı? Evet Lady Arien,çabalarınız için teşekkür etmek istiyorum ve bir sonuca ulaştığınızı tahmin ediyorum.Ben de bir sonuca ulaştım.Kendimi sorguladım.Ve ateşte gördüklerim bana yetti.Saf,tasasız bir hayat Bahar Şenliklerinin olduğu,şarkıların söylendiği,yurdumuzun sadece bize ait olduğu,aşkın yaşandığı ilk gençlik yıllarını özlediğimin,hayal ettiğimin farkına vardım.Valinor'daki sevdiğim Elanhaira bir başka Bahar'da yanımda olabilir belki kimbilir.Hayat sorumlulukları ile alınması gereken birşey ve bir hayatım daha olacaksa savaşları da kabul ediyorum.Morgoth'la sonuna kadar mücadeleyi de.Evet tek bir isteğim var .Bu güneşin altında Yeşil Ormanda bir şenlik, kim kaldıysa herkesin birkaç kelime konuşması.Artık hüznü taşımakta zorlanıyorum.Evet benim için bir şenlik kim gelir?" Etrafına bakar ve sonbahar olduğunun farkına varır CursedFeanor ve tekrar Arien'e dönerek "Sadece basit bir ateş başı sohbeti de olur " der gülümser ve üzüntü ile kadim bir ağaca yaslanır....
|
|
|
Post by CursedFeanor on Dec 31, 2005 14:24:56 GMT 3
Arién:
Şenlik... Arién kadim ağaca sırtını vermiş Cursed Feanor'un içten gelen bir ateşle yanan ruhuna bakarak cesaret verirsesine gülümsedi ve sesinde inançla "Sizin için anılarınızı canlandıracağız merak etmeyin" dedi..
CursedFeanor "Uzun zamandır unutulmuş,güzel günler için tekrar umutluyum sayenizde,mutlu bir gün geçirelim güneş bizim için,Yeşil Orman'dakiler için parıldasın.Teşekkürler Arien.....".
CursedFeanor ve Ormanda bir Gezinti... Günler hızlı geçmeye başlamıştı artık sonbahar geride kalmıştı ve bunu en iyi anlatan yağan ilk kardı.Cursedfeanor yaslandığı ağaca teşekkür eder gibi gövdesine dokundu.Yapraklarını dökmüş kadim ağaç ona destek olmuştu.Tıpkı dostu Arien'in ona destek olması gibi.Mevsimlerden kıştı şimdi.Güneş kısa sürede etkisini kaybetmişti.Kar yağıyordu.CursedFeanor Arien'e "Benim için hayatın tekrar yaşanılmaya değer olduğunu gösterdiniz.İlginiz için ne kadar teşekkür etsem azdır.Ancak şimdi ormanda bir gezinti zamanı.Belki dostlarımızdan birkaçını tekrar görürüz bu kış mevsiminde ve tekrar bahar olduğunda elfler ve dostları bir şenlik düzenler bu kış günlerini iyi değerlendirelim.Dostlarımızla bir kış daha, ormanda gezinti bir kış daha" diyerek gezintiye davet eder.Şimdi kaybedecek birşey yoktur sadece kazanılacak dostlar ve hatırlanacak olan dostlar vardır onlar için.Ve bu kışın sonu geldiğinde büyük bir Bahar Şöleni
Kış Güneşi (Ormanda bir gezinti devam)....... Kim,neden bu ormanda kalıyordu hala.Neden bazı salonlar doluydu.Hangi elfler ikamet ediyordu Yeşil ormanda.Hangi müzikler dinleniyor,hangi hikayeler anlatılıyordu.Sınırlarını kimler koruyordu,Yeşil Orman Kütüphanesi'nde kimler çalışıyordu.Evet kimdi bunca zaman direnenler.Bir ateş başı sohbetini sevenler,gerektiğinde dostu için herşeyi göze alabilecekler,aşıklar,gönül bağı olanlar,dostlar,elfler.Bir hikaye anlatıcının hikayelerini okuyanlar onu dinleyenler.Kendi hikayelerini yazanlar.Yenilgiyi kabul etmeyenler tıpkı Kış Güneşi gibi bulutlara meydan okuyanlar.İşte kış güneşi çıkmıştı yine CursedFeanor soğuktan titreyen Lady Arien'e bakar ve kadim olanı gözlerinde görür.BuYeşil Orman'daki arkadaşlıktır.Rütbeler önemli değildir ateş başı sohbetlerinde,dans edilen salonlarda.Hayır kadim olan budur seneler değil arkadaşlık ve dostluktur.Yine mevsimler geçecek ve yine hayat bir yerden devam edecektir Yeşil Ormanda.CursedFeanor,Arien'in daha fazla kendisini zorlamasını istemez evet bu soğukta yapılacak birşey yoktur.Ve"Lütfen artık ne olacağı belli değil Kış Güneşi bile olsa üşüyorsunuz.kendinize dikkat edin.Ve bu gece tekrar dans edecek elfler,aynı salonda olacağız.Biz hep Yeşil Ormanla beraber olacağız.Eğer katılmak isterseniz bu hayal dünyasına siz de gelin.Yıldızları o kadar özledim ki dostum.Evet bu gece Elenhaira'yı tekrar görebileceğim.Sevdiğim ile dans edebileceğim.Tekrar dostlarımın arasında olacağım,Yeşil Ormanda bir gezintide olacağım.Tekrar ve tekrar"derken gözlerinden birkaç damla yaş düşer.Evet bu, yaşama yaklaştığının bir göstergesi duygularının canlılığının ifadesidir.Ardından kendini toparlar.Arien yanındayken kış güneşine bakarlar.Orman büyüleyicidir o anda karla kaplı ağaçlar,kış güneşi....
Yeşil Orman sevgisi için bu hikayeye devam edeceğim..
|
|
|
Post by CursedFeanor on Jan 5, 2006 23:41:30 GMT 3
Güneşin son ışıkları yavaşça çekilirken akşam ile gece arasında bir vakit hiçbir şey söylemeden geçer.Ve yıldızlar yavaşça parlamaya başladığında Cursedfeanor Arien'e şunları söyler "Duyuyor musunuz müziği lady Arien.Bazen ne kadar da sakin,bazen ne kadar fırtınalı.Bu müziğin hikayesi nedir acaba.Bizim gibi bu şarkıların da bir hikayesi olmalı öyle değil mi?" Sonra Arien'e bakar ve hiçbir şey duymadığını fark eder.Bu müzik boş salonlardan gelmektedir,hayal gibidir ölümlü değildir.Sonsuzluk.Sonsuzluk içinde çalınan bu müziği duyması için CursedFeanor Arien'e notaları söylemeye başlar ve olmuştur artık o da duyabilmektedir.Piyano'nun sesi elfleri salonlara çağırmaktadır.Ama henüz vakit erkendir daha tüm yıldızlar ortaya çıkmamıştır.Notalar notalar tanıdık bir müziği oluşturmaktadır.Elfler için yazılmış hayata dair bir müziktir.Sonsuzluğa gidenlerin dinlediği bir müziktir bu.Ölümle yaşam arasına sıkışanların yada ölümü anlayanların duyabileceği bir müziktir.Piyanodan çıkan notalar sihirlidir.Kalpleri fethetmektedir.Sonsuzluğu anlamaya çalışanlar için yazılmıştır bu notalar.En yüce duyguları hissetmek tekrar tekrar dinlenmek için yazılmıştır.Ve elfler dinlemektedir.Görüşemeyen arkadaşlar,dostlar,sevgililer birbirini dinlemektedir.Ne kadar büyük dahiler vardır ki bu müzikleri bestelemiştir.Feanor artık yıldızlara bakmaktadır."Elenhaira,seni seviyorum" diye mırıldanır kendi kendine.Ve müzik devam eder,sonsuzluk gibi sarmalar dinleyenleri.Fırtınaları yaşatır,bazen yumuşak bir şekilde ruhunu okşar ve müzik devam eder.O anda piyano konuşmaktadır adeta ve dinleyenlere bir mutluluk,ve hüzün arasında sonsuzluğu anlatmaktadır.ve Müzik devam eder......
|
|
|
Post by CursedFeanor on Jan 31, 2006 8:16:32 GMT 3
Ölesiye Korkuyorum. (ormanda bir gezinti devam) İşte yine gece olmuştur.Elenhaira şimdi o kadar uzak değildir.Müzik tanıdıktır.CursedFeanor yanındaki dostu, elf ladysi Arien'den özür diler ve yavaşça gitmesi gereken salona doğru gözden kaybolur.
Şimdi karar zamanıdır.Ne yapması gerekmektedir.Elbette katılması gereken bir dans vardır.Ancak hayat yada herneyse hangi yönde akarsa onun için bir parça mutluluk getirecektir. Sorular cevap veremediği içini kemiren cinsten şüpheler.Bir gün Morgothhh'un dediği gibi şüphe içimizde.Hayır bildiği birşey vardır Elenhaira'ya olan aşkı.Dostlarına sevgisi.Gerektiğinde hayatını feda etmesi hangisi için olursa olsun.Aşkı ve sevgisi onu yıldızlara yakın duruma getirmişti yine.
Salonda,evet bu unutulmuş müziklerin çaldığı salonda birkaç dostunu görecektir.Hayret tek fani olmayan kendisi değildir.İşte o zaman anlar doğru yoldadır.Mandos'un soğuk salonları bazılarımız için yeterli değildir.Gecenin sonunda prangalarla götürülebilir miydi,bu isyanın sonu neydi?Tam bunları düşünürken uzak yıldız Elenhaira belirir salonun merdivenlerinden birinde ve konuşmalar biter.Müzik dansa davet eder onları,elfleri.Feanor dostlarını selamlar ve ladyi karşılamaya gider.Saygısını gösteren selamdan sonra ladynin elini tutar.Bir süre yürürler dans için yer almaktadırlar.Feanor tüm içinde dolanan şüpheleri haykırmak istercesine konuşur: "Ölesiye korkuyorum Elenhaira,bu dans bitecek ve en uzaktaki yıldızı bir daha göremiyeceğim belki,belki bizi sonsuza kadar ayıracaklar,ya da tek göreceğim boş bir dehliz olacak seni görmek için gökyüzüne bakmak istediğimde.Yanlışsa yolum söyle savaşayım kendimle, isyanımı bastırayım.Bir işaret ver bana"
Elenhaira'nın cevabı kesindir "Benim Feanor'um neyse odur.İsyanının haklı sebepleri sonumuzun nasıl olacağını bilmesem de bana güç veriyor.Evet, cesaret Lordum unutmayın benim görüntüm sizden asla alınamaz.Yol doğru mu?Benim için bunun önemi kalmadı.Niyet yeterli.Ufak hesaplar elfler için değil.Biz bunun sayesinde biraradayız.Sonsuzluk sonsuzluk......"
Ve dans ederler sonsuza kadar onlardan alınamayacak anları yaşarlar yine o gece.Müzik bittiğinde Elenhaira ve diğerleri gittiğinde sabah olmak üzeredir.CursedFeanor yalnız kalmak zorundadır.Alevlerden oluşan bir görüntü camda gördüğü kendi aksi.Ona tekrar geçmişi hatırlatır.Hatalar yapmış mııdr?Tekrar tekrar sorar?Büyük bir hata yapmamak için düşünmektedir tekrar tekrar.Hayır kararlar verilmektedir bir bir ve hata sadece kendinde değildir.Valar’ın içinde onu anlayanlar vardır mutlaka.Ama o Mandos’un salonlarına gitmeyecektir,ölesiye korksa bile kararını vermiştir.Tekrar tekrar ölse bile yaşamındaki isyanlardan vazgeçmeyecektir.Morgoth ve onun gibiler yok olmadıkça,elfler huzur içinde yaşamadıkça, toprakları güvende olmadığı sürece. Sözünden dönmeyecektir.Uzak yıldıza bakar Feanor yeni gün doğarken,ilk giden o olacaktır.Ormanda gezinti sürmelidir,onun umudu sadece bundadır.Yapılacak pek fazla bir şey kalmamıştır.O kış günlerinde hayatı aramaktan başka…..
|
|
|
Post by CursedFeanor on Feb 3, 2006 2:58:31 GMT 3
Şimdi ne kadar uzak ve ne kadar soğuk İçinde yaşadığı dünyanın açıklamalarının yetmeyeceği,bir grup ruhun ümitsizce bir kılıcın etrafında döndüğü Xanth’ın kamp alanı gelir aklına.Güç,ne için bunca çaba.Daha iyisini istediğimiz için yada kötüsüne katlanmanın imkansız olduğunu düşündüğümüzden.’Bence’, diye düşünmeye devam eder….Bence yeterli güç en iyisi.Neye yeteceğine karar vermek zor.İşte hayaller ve gerçeğin çarpışma alanı.Gerçeklerin, hayallerden biraz daha fazla alanı ele geçirdiğini gördüğümüz zaman, bir seçim yaparız.Daha fazla güç için mi çalışmak yada bu zaten olamazdı deyip hayallerden bir kısmını ertelemek veya sonsuza kadar başkaları ile değiştirmek.Sonsuzluk biraz yanlış da olabilir.Eğer gücü bulursa belki tekrar eski hayallerinden kısımlar canlanabilir pek tabii ki.Şimdi kendisi için hayallerin değerini sorgulayanlara hayranlık duymaktadır.Evet her şeyin hayallerindeki gibi olamayacağını bilenler gücün ne demek olduğunu bilenler olduğuna kanaat getirir.Peki hayaller kötümüdür,hiçbiri gerçekleşmez mi?Gerçekle bağları olduğu sürece ve olamayacağını bildiğiniz halde gerçek dünyaya zarar vermedikçe onlar bir hedeftir,hayalin gerçekle bağı kurulmuştur.Güç savaşı yapılır.Kazanılır,yaklaşılır, uzaklaşılır ve gerçek oluşur.Tüm bunların dışında bir de bizi rahatlatan güzel ama imkansızlar vardır.Onlar gerçek dünyanın kuralları ile açıklanamaz hayallerdir ve olmaları gereklidir.Bazen kaçış gereklidir.
Buz gibi bir günde,her yer karla kaplanmış iken hayatı aramak mümkün müdür.Evet o salondan ayrıldığında Yeşil Ormanın güzelliğine hayran kalmıştır.Ağaçlar beyaz dalları ile bir resim gibidir.Kimsenin ulaşamadığı yüksek ve görkemli dallar.Ancak bir yaprak olsa ulaşabileceğiniz uzaktaki noktalar.Ama yaprak olsanız bile zaman yanlış, kimsenin ulaşamayacağı yerlerdir bu dallar.Hayata dairdir orman.Hayalindeki hayat olmasa da burada beklemesi gerektiğine emindir.Nargothrond veya başka bir yer değil.Yeşil Ormanda gömülmüştür.Böyle hayal etmiştir çünkü.Dostu Felagund Finrod bunu sağladığı için O’na minnettardır.Ve şimdi hayatı tekrar arayan bir Mandos karşıtı.Kim,neden,nasıl bulabilir ki hayatı.Acaba bunu istemek yeter mi.O karanlık koridor’da ulaştığı sonuçlar güzeldi.Hatırlamaya çalıştı.Sevdiklerinin yüzleri geldi gözünün önüne,kendini biraz daha zorladı ve saygı duyduğu çalışkan insanlar onların yanındaydı.Ve şimdi kendini sorguluyordu.Şimdi ne kadar uzak ve ne kadar soğuktu.Hayata dair düşünceler karların üstünde yürüyen bu adama acı da vermeye başlamıştı.Evet yeterince çalışmış mıydı?Yoksa akıntıda sürüklenmekten kurtulması imkansız mıydı?Elinden geleni yapmış mıydı?Bunları ancak elfler ve dostları söyleyebilirdi.
Düşüncelerle yürürken eski boş bir flet gözüne çarptı.Merdivenleri tırmandı ve burayı hatırladı Finarfin Hanedanı yüzüğünü aldığı gün aklına geldi.Demek dostu Felagund Finrod O’nun çabasını ve yaptıklarını anlamıştı.Tabii hatalar mutlaka vardı ama denemişti.Sonra fletin balkonuna çıktı.Buradan yüksekteki Kütüphane,Salonlar ve birkaç flet görülebiliyordu.Evet dostu Arien de onun hayata dönmesi için riski göze alıp Kütüphane’de derin karanlıklara dalmamış mıydı?Demek değersiz değildi.Ölümüne üzülenler olduğunu duymuştu.Gün ilerliyordu şimdi sadece o fletten Yeşil Orman’ı izliyordu.İki avcının aşağıdan geçtiğini görebiliyordu.Elfler bu topraklarda dolaşmaya devam ediyordu.Bir süre sonra kütüphanenin önünde yaşlı bilgelerden birini görmüştü.Onlar tarihi yazanlardı,onlara hayrandı.Bir süre daha etrafı izledi karda yürüyen Yeşil Orman halkını ve yolcuları gözledi ve fletin iç kısmına geçti yine.Tekrar düşünceler….
Bir dediğim ötekini tutuyor mu?Kendi kendime sorular sormam doğru mu?”Bak yine yaptım” diye bir cümle dökülüverir tekrar düşüncelere dalarken.Ama tekrar düşüncelere dalmak gereklidir onun için bir önceki ile birbirini tutması bu kadar önemli midir?Eğer üst üste tuğlalar koyup beğenmezsek yada sadece unutursak yıkıp yeniden dizmeye benzemez mi bu.Yenisinin daha iyi olduğunu kim söyleyebilir.Bu yüzden yazmak mı gereklidir?Ama bazı düşünceler tecrübe ile yani güçlü bir harç ile yapılmış olduğundan yazıya bile ihtiyaç duymadan unutulmazlar içine girmez mi?hayır anlamak için çaba harcama dostum.Kendini sorgulamak devamlı yıkım devamlı yıkım.Ama başkası yıkacağına sağlam olmayan binaları ben yıkarım daha iyi değil mi.Sonra yazarım küçük paragraflar ve gerektiğinde tekrar yıkarım öyle değil mi?Beyninde sorular ona bir şeyi anlatıyor gibiydi.Evet sıkılmıştı.Başkalarının onun yaptıklarını ve ördüğünü düşündüğü bina duvarlarını yıkacağından bu kadar korkmamaya karar vermişti.İsterse iki cümlem tamamen farklı düşünceleri temsil etsin isterse karmaşa olsun.”Benim için fark etmez” yeter ki korkulardan kurtulayım ve bir ucube de olsa yaratayım.Evet sen çok bilen haydi şimdi es ve bir rüzgarınla yık yaptıklarımı.Korkmuyorum evet şimdi çok rahatım işte eğer altında kalmazsam bu yapıların yeniden kuracağım krallığımı.Fletin içinde gün geçer gider.Akşam vakitleri yaklaşmıştır.”Ama dur dur daha bitmedi ki” sürekli düşünmektedir yeni yeni yok sonra eski ve oradan buradan karmakarışık…Ve hepsi aklında.
Bu dünya ile açıklaması güç şeyler evet boyutlar arası bir yolculuğa çıkar şimdi.Herkesin gerçek diye ortaya attıklarına inanmamaktadır.Hani gerekli olduğunu söylediklerim vardı ya hayallerden işte onlardan bir alternatif dünya kurmaya karar verir o an için.Niye çabalamak gereklidir.Sevdiği işi yapmak herkesin hakkı değil midir?Yada bu sevgi hayal midir?”Bilmiyorum şimdi yazmak istiyorum” der masadaki kağıda yaklaşır ve kalemi eline alıp karalamaya başlar. Şimdi bu gece bir dans yokken yıldızlara bakarak flette yazacaktır.Evet bu gece Elenhiara bulutların arkasındadır.Orta Dünya’yı düşünmek gereksizdir. Yazacaktır bir hikaye,bir geçek,bir hayal,bir yalan ne olursa olsun yazacaktır.Ve gece bittiğinde o flette bırakacaktır bunları.Bir gün birisi okursa,herkes bu garip şeyleri kim yazdı acaba dese bile o bunları yazacaktır…..
|
|
|
Post by CursedFeanor on Feb 3, 2006 4:00:50 GMT 3
Kağıda dökülenler… Feanor’un kaleminden kağıda dökülenleri görelim.Bu biraz zaman alacak ama kağıtlara yazılanlar birinin haykırışları. Mumlara dokunması yetmişti yanmaları için ve yazmaya başladı;
‘Bir sevgili ne kadar değerlidir?.İnsana yaşama gücü verir mi?Elenhaira, evet benim bildiğimi bilmeyenler o kadar çok ki.Bazen korkuyorum Elenhaira sadece bir hayal mi diye ama sonra elini tutunca anlıyorum o zaman ben de bir hayalim.Evet biz aynı boyuttayız.Ama şimdi bazen ayrı boyutlarda kalıyoruz.Hiç düşünüyor musunuz ne kadar zor yaşamak.
Tek başıma mıyım acaba dostların söyledikleri ve varlıkları yeter m?O vahşi ortamda dostun kalır mı?Kimse kimsenin gözünden süzülen o hayali damlacıkları görebilir mi?Evet hepimiz ağlıyoruz aslında zaten öyle gelmedik mi dünyaya.Gizlenme isteği var sadece güçlü olduğunu gösterme silahlanma ve hoyratlık birbirine karşı.Yo ben yapamıyorum istediğinizi düşünün yüzüme yansıyor bu mutsuzluk.Maskeli insanlar gibiyiz ama kim daha kuvvetli onun peşindeyiz.Ama dur senin maskende bir açık görmesinler hemen linç ederler seni.Ağlıyorum evet halimize acıyorum.Dünyayı kim bu hale getirdi.Nedir bu,kimin fikriydi profesyoneller,paralı askerler nereden çıktı böyle.Onlarla yarışabilir mi elfler O saf duygular tekrar hakim olur mu dünyaya?
O kadar yorgunum ki!Hep uyusam uyusam ve birileri benim katılacağım bir dünya kursa,içinde maskeleri düşmüş insanlar olsa.Kimse zorlama bir yaşam yaşamasa.Evet zor görevlerde bile olsa bir tebessüm etse insanlar.Yada ağlasa içinden geldiğinde.Utanmasak içimizi açmaya.Ama bütün bunlar imkansız çünkü bu bir maskeli balo.Davetiyeler çoktan dağıtıldı.Üstünde güçlü olanlara diye bir not var.
Hayır istemiyorum bu dünyayı alın sizin olsun.Ben yırtıyorum davetiyeyi ve tüm gücümle haykırıyorum “Evet yazacağım” Bunu da engelleyemezler ya.Küçücük bir flette olsam bile yazacağım.Şimdi zor bir aşamadayım biliyorum.Yaz yaz ne olacak ki kimsenin umrunda bile değil herkes kahkahalarla gülüyor sadece.Biliyorum ama belki birkaç kişi gülmez yada en azından ben gülmem.Bir gözyaşı veya tebessüm yeter.Biliyorum yetenek gereklidir yazmak için , tasvirler,karakterler birkaç yönden gelişen hayata dair hikayeler.Ama aramayın bu seferlik her şeyi tam bulamadığınız hiç olmadı mı.İşte bu flette uzak yıldızı bile göremediğim karanlık bir gecede yazıyorum.Ey okuyan söyle devam edeyim mi?Karanlık bir gecemi seninki de bunları okurken.Sana anlatmama gerek yok mu bu geceyi?Peki ozaman bundan sonrakileri okumak zorunda değilsin. Ben sadece deniyorum. Ve bundan sonrakiler kağıda dökülenler…….’
|
|
|
Post by CursedFeanor on Feb 4, 2006 0:02:58 GMT 3
İlk gençlik
Yazdıklarını atmayı düşünür bir an.Sadece bir sürü saçmalık gibi görünürler ama bu benim diyerek vazgeçer.Yazmayı sürdürür.İlk gençlikte yaşadıklarını düşünür,duygularını yazar.O ilk günler yalan söylemez.Gözleri dolu doludur şimdi ve birkaç damla bir anda düşer yanaklarından.Ah ilk gençlik,ne kadar da umursamadan yaşanmıştır.Onun elinden tutup güneşin aydınlattığı kırlarda koşulmuştur.Yoruluncaya kadar gülünmüştür ve bir öpücük sonra bir diğeri.
Ormanın sınırlarında dolaşılmıştır,dünya sanki gençtir devamlı onlara gülümsemektedir.Daha güzel olacak bir diğer gün ve daha da güzel olacak her şey demektedir.Şimdiki mutluluktan daha fazlasını vereceğim size ve sevgiler sonsuzluk gibi olacak hiç bitmeyecek.Soğuk kışlar bile sıcacık kalplerle geçecek sizi koruyacağım,kimseden tek bir söz gelemeyecek size.Tüm karanlıklar uzak duracak sizden. Elflerin inşa ettiği yapılardan birinin penceresinden bakacaksınız ve yanınıza o gelecektir ve bir öpücük.Dışarı çıkıp onunla koşmak isteyeceksiniz.
Evet gözyaşlarını siler ateşin ruhu.Bunlar ilk gençlikteydi.Sevginin tam anlamıyla onu sardığı bir zamandı.Karanlığın getirecekleri sadece kitaplardaydı,bilenler biliyordu.O kadar çok yazıldı ki.Bildikçe mutluluk azaldı yada şekil değiştirdi, sorumluluklar üstüne eklendi.Ve savaşlar…. Biri bile yeterli,saldıranlar sizden her şeyinizi ister ve sonunda kazandığınızda mutluluğu korumuşsunuzdur.Bunu bilirsiniz,sevdikleriniz güvendedir ama bir diğer savaş için de hazır olmasınızdır.Bu sorumluluktur…
Tekrar ilk gençlik,sizin bilmediğinizi bilen birini dinlersiniz.Elflerin destanlarını anlatmaktadır.Kendinizi onların yerine koymakta zorlanırsınız.Onlar sadece kahramanlardır,hikayelerde yaşarlar.Oysa sizin yaşadığınız ne kadar da gerçektir.Bir müzik,hafifçe duyulan,tanıdık.Onun sesi bir müziktir.Onun sözleri ruhunuza işler.Unutmaktan korkarsınız sadece.Ama ilk gençlik size anlatır devamlı gerçek hikayenizi.Kitaplarda olmayanı,sizinkini…
|
|
|
Post by CursedFeanor on Feb 8, 2006 7:57:54 GMT 3
Şimdi daha zor ve daha kolay O yılları hatırlamak yeterlidir zor olanları atlama isteği için.Hayat kırlarda dolaşmak,üretmek,resim yapmaktır.Her tonda sarı,masmavi gök yüzü.Baharın çiçekleri,kırmızı meyva.Müzik tabii ki devam eder.Canlıdır herkes ve mutlulukla çizilir boyanır günler.
CursedFeanor kağıda dökmektedir şimdi bunları.Ama aklındakileri nasıl anlatacağını tam olarak bilememektedir.O bir yazar değildir.Sadece denemektedir.Görüntüler geldikçe yazmaktadır.Geçen onca savaştan ve yaşanan onca acıdan sonra bunları hatırlamak daha zordur.”Ama nasıl unutabilirim ki “diye devam eder yazmaya
Yine kırlar…Çiçek toplar onun için.Yanına geldiğinde hafif rüzgarda dalgalanan ipek saçları görür.Yanına gitmekte tereddüt eder bir an.Biran öylece izler sonra fark edilir ve çiçeklere bakarlar.Uzatır büyük bir itinayla sanki büyüye büyü katmaktır.Kız içlerinden seçtiğini saçına takar.Güzel sözler,gerçekten duyulması gerekenler ve hatta şiirler söylenir.Gülerler mutlulukla,dolaşılır tasasızca…
Dinlenmek için durduklarında oturduklarında çiçeklerin arasındaki sarı yeşil çimenlere, müzik biraz yavaşlar başını dizine koyar ve gözlerini bir an kapatır Feanor.Aşkı söylemektedir şimdi eski elf melodisine eşlik ederek.Feanor’un saçları okşanır.Nefes almak ne büyük bir zevktir.Anlatılamaz
Şimdi daha kolay o savaşları anlatmak.Sadece sevdiğin her şeyi düşünmeye çalış.İşte biz bunun için savaştık.Şimdi daha zor ve daha kolay karanlık bir gecede bu kağıda yazmak olup biteni………
|
|
|
Post by CursedFeanor on Feb 10, 2006 13:06:13 GMT 3
Çok mu geç Yazmaya devam eder.Sonra o tanıdık ses duyulur.”CursedFeanor,CursedFeanor ormanda bir gezinti için çok mu geç…” Sonra yine sessizlik.Feanor gülümser ve eskiye dair olanı yazmayı sürdürür.
O zaman,iki ağacın ışığı Valinor’u aydınlatırken dertler uzak iken…Gözlerinin içine bakarken,Sihirli bir dünya yaşanırken,narin yüzünde ellerimi dolaştırırken ve öperken dudaklarını hiçbir şey için geç değildi. Şimdi ise sadece bir umut Bahar’a dair.Belki çok geç ”bilemiyorum” ama “deneyeceğim”
Sevgilinin yüzüne dokunuşları,tatlı bir meyva,güzel bahar dalları,çiçekler yumuşak bir müzik,hafif rüzgar mutluluk.Tekrar istemek suç mu?Bunca güzellik bir arada olur mu yeniden.”Ahh Valar” niye?Korkunç olanları anlatmak istemiyorum.En azından şimdilik.Bu gece yeterince karanlık.Kalbimin derinliklerindeki ışığı yazıyorum şimdi….
Belki de hiç umut beslememeliyim,o güzel günleri hatırlamak bile yeterli olmalı belki de.Tanrılar bu nasıl bir müzik böyle,adeta beni ele geçiriyor.Tüm sırlarını yaz,içini dök,yaz ki canlansın Ogünler tekrar demekte sanki.Bu müziği kim yapıyor böyle yoksa sadece ben mi duyuyorum.İmkansız yazamam ki.Buna gücüm yetmez.Bu dövülecek bir kılıç,işlenecek bir mücevher ya da kazanılacak bir zafer değil.Yine de elimden geleni yapıyorum.Müziğe layık olmaya çalışıyorum.
Gözlerine bakıyorum şimdi,hayatı görüyorum.Bazen donuklaşıyorlar adeta ayrılık gibi.Ama sonra canlanıyorlar tekrar birlikteyiz işte der gibi.Çok uzun bir yolculuk bu.Gözlerde yolculuk yaşam gibi.Ve yaklaşıyorum sen benim gözlerime ben seninkilere yaklaşırken müziği dinlerken ve Valinor’da iki ağaç günümüzü aydınlatırken.Ciddiyiz hiçbir zaman olmadığımız kadar.Önümüzdeki tehditleri hissedercesine.Gözlerimizde gördüklerimiz yeterli gibi bize.Ve öpüşüyoruz öyle bir duygu ki herkese haykır beni duysunlar demekte.Ama ben sadece sana söylüyorum,Çünkü o an, sadece sen varsın dünyada benden başka.
“Feanor,Feanor” diye seslenir birisi.Uzun zamandır tanıdığı bir ses gibidir bu.Masadan kalkar. Fletin balkonuna çıkar.Ve birini ararmış gibi etrafa bakınır.Bulutlar hala yıldızları kapatmaktadır.Gözleri dolar.”Feanor,şimdi ağlayabilirsin.Ona sevgini bir kez daha gösterdin.Henüz çok geç değil”.Sesin sahibi Nienna’dan başkası değildir.Bir an ağaçların arasında Feanor’a görünür ve tekrar kaybolur.Şimdi gözyaşlarının zamanıdır.Yağmur başlar.Ve tekrar kağıtların başına geçilir….
Saçlarını okşuyorum.Çiçeklerden bir taç yapıyorum sana.Gülüyoruz.Sonra tekrar gözler ve ciddileşiyorsun elimi tutuyorsun “Unutmayacağım” diyorum.”Bu günü hiç unutmayacağım”……..
|
|