|
Post by CursedFeanor on Apr 29, 2011 19:16:09 GMT 3
Lorien'in Bahçeleri'nde birisi
Şimdi Lorien'in bahçelerinde, dolaşırken uykulu gözlerle 'birisi' de kim olabilir ki, ne biliyor ki hakkında, rüyalarımı rahat bırak demek istiyor Feanor. Aslında olması gereken bu… Onun adına konuşamaz ve ona hiç birşey söyletemez.
Feanor Lorien'in bahçelerinde, birisinin tek söz hakkı olabilir mi? Üşüdüğünde ölüm mü sevgi mi karar verebilir mi? Nerdanel'in saçının tek telinin kıymetini bilebilir mi? Sorular korkutuyor. Rüyalar korkutuyor ve gerçekten çok soğuk.
Ayrılsa o bahçelerden, Valinor'da tanıdığı tek yüz görebilir mi? Kimse yüzünü çevirmese de Feanor içindeki son ışığı kaybeder mi? Şimdi Lorien'in bahçelerinde olduğuna göre bir gezintide, rüyalarda: "Ben kim oluyorum ki? Ölüm ve sevginin yanında birisi, onu dinlemekten öteye konuşmaması gereken birisi" demeli birisi.
Şimdi gördüğü rüya işte tam olarak bu olmalı, sadece onun dilinden dinleyebileceğin bir rüya. Ama gel gör ki Lorien'in bahçelerinde de olsan rüyalarında, olayların karmaşasında bir bütünlük aramaya çalıştığında hep büyük bir akıl oluşturmaya çalıştığında, sonu gelmiyor. İşte rüyalar bazen böyle oynuyor, en çok da bunun için yitip gidiyor.
Irmo bunu bildiği için sessiz kalıyor, herkesin rüyalarını kendisinin anlatmasını istiyor belki de. O yüzden Lorien'in bahçelerindeki birisi lütfen o üşürken bile tek ses etme bir dahaki sefere.
|
|
|
Post by CursedFeanor on Apr 29, 2011 19:32:48 GMT 3
"Ooo asi ruh. Ooo Noldor kralı. Tek söz etmem. Bu andan itibaren… Yeter ki yattığın yerden kalk yeter ki Noldor'un kadim lisanında konuş. Emin ol sessizce kalabalığın içine karışırım, gözlerimin içinde tek bir şüpheli bakış bulamazsın. Ooo Noldor kralı yeter ki anlat, yeter ki..."
Uykusunda Feanor'un duyduğu onca söz arasında belki en korkuncu bu idi. Hiç uyanmak istemiyordu ki...
|
|
|
Post by CursedFeanor on Apr 29, 2011 20:53:27 GMT 3
Sürgünler
Sessizlikte yine Valinor'da. Formenos'un kapılarından girdiğinde asıl kralı saygıyla selamlıyor. Biliyor ki aralarındaki sevgi hep rüyalarında en çok gördüğü... İsyan eden Feanor'u bırakmayan Finwe. Sürgünler kendi istekleri ile. Daha çok üşümek istediklerinden soğuk yüksek duvarları seçtiler. Barış zamanı gelmedi mi? Onlar sürgünler, üşümeyi seçtiler.
Duvarların ardında atölyeye girdiğinde düşündüğü hep bu olmalıydı. Buzdan yıldızların soğuğu hep sürgünde, buzdan heykeller hep sürgünde, kristalden gözyaşları hep sürgünde. Buluşacağı günleri bekler, hatalarının bin bir parça ettiği kalplerle, canını aldıkları ile Mandos'un evinde.
Sürgünde kendi dünyalarında vicdanlarıyla, konuştukları en muhteşem dil vicdanlarıyla. Aslında tek bildikleri dil vicdanlarıyla, sürgünde, Formenos'ta.
|
|
|
Post by CursedFeanor on Apr 30, 2011 15:46:18 GMT 3
Formenos'ta
Sonu gelmeyen festivalleri bulmak, yüzlerin hep güldüğü salonlarda dolaşmak isteyenlere başka bir yer gerekiyor. Burası Formenos, sevgiyi hissetse de içinde yaşayanlar, hep bir hüzünle... Sevgi olmadan hüzün olmaz ya işte aynen böyle. Çok sevdikleri için hata yaparlar, gereği gibi değer verdiklerinden iliklerine kadar üşürler.
Formenos'ta bir ev var, hep alevlerin soğuk olduğu. Müziğin bile hüzünlü duyulduğu. Hep bir vatan arayıp duran şarkılarla avunan Noldor'un ilk sürgünü. Bütün bunları Feanor için düşlerinde yeri olacağı kesin. Formenos'un duvarlarını unutamayacağı kesin. O duvarlardaki hüzün CursedFeanor'u besleyecek. Ve bu bir insan ömrü sürmeyecek, Arda üzerinde rüya gören, bu eve bağlı herkes Formenos'u bir kere ziyaret edecek.
Geçmişi silmek mümkün değilken; Cursed, Feanor iken hep bu rüyaları görüp hüznü yanında taşırken tek bir şeyi unutmayacak; hüznün sevgiden geldiğini Formenos'ta.
|
|
|
Post by CursedFeanor on Apr 30, 2011 16:33:05 GMT 3
Silpion
Çaba harcamana gerek yok artık Silpion, renklerin hep aklında elf beyinin. Gümüş renginde bir şey gördüğünde, ay ya da buzdan bir yıldız, aklındasın Valinor'un ilk ağacı... Sebebi söylemiştim; aşkın gerçek rengi CursedFeanor'un ElenHaira'sı Feanor'un Nerdanel'i hep senin renginde rüyalarda.
"Silpion ne olur solmadan bir çiçek daha ver bir an daha gerçek ışıkta birbirimize bakalım. Esirgemezsin biliyorum." konuşan elf beyi idi. Silpion yanıtladı: "İşte ay, Arda üstünde yürüyecek CursedFeanor ile ElenHaira'ya, değerini bilen herkese." dediğini duyar gibi... Bu rüyada gerçekleri daha iyi görüyordu, isminin Feanor veya CursedFeanor olması değildi sorun, lanet olası bir zorba mı yoksa zehirden arınmış bir Noldo olacağı ile ilgiliydi. Şimdiye kadar elimden çıkan zorbalık CursedFeanor ile de olmuştu ama özürler dilendi. İki kişiye. "Kimseye tek özür borcum kalmadı Silpion" "Öyleyse karar verdin mi" "Evet ben... Ben... " "Sen CursedFeanor, Feanor olan. Finwe ve Miriel sevgili oğlu, ElenHaira Nerdanel'in ışığımda sevdiği." "Tek bir Silmaril görmek istemiyorum" "Ve görmeyeceksin. Işığım onları gölgede bırakacak ve Maglor bile huzur bulacak." "Silpion, Silpion hüznümü paylaştığın için... Aşkımı, sevgimi anladığın için... Hep kalbimdesin."
O Ölümsüz Topraklar'ın saygı ağacı, şimdi ışığı kardeşininki ile karışırken Feanor'a bir çiçek daha hediye edecekti.
|
|
|
Post by CursedFeanor on Apr 30, 2011 17:14:20 GMT 3
Gece ilerliyordu ve kimse gelmiyordu sadece yıldızların yaklaştığını görebiliyordu. Kimse yanına gelmiyordu. Herkesin unuttuğu bir yer ve zamana sıkışmış gibiydi. Zaten yaşayıp yaşamadığını bile bilmiyordu. Uzun süredir ateşten bir varlık olarak dolaşıyordu ormanda ama bu gece kendini aynada eskisi gibi görmüştü. Bu ne kadar sürecekti, belki de kimseyle konuşamadan ortadan kaybolacaktı belki o yıldızlardan birisine dönüşecekti. Bilmiyordu,sadece bekliyordu.Ve bu sefer salona geri döner,birden hayaller yeniden canlanmaya başlar.Ormanın sihirli güçleri yeniden inşa eder geçmişi.Salonda elfler dans etmektedir,müzik kulakları okşamaktadır.Aralarından yürür,birkaç adım sonra yolunun sonundaki masadadır. Ve işte oradadır sevdiği uzun süredir beklemektedir onu.Yanına gelip, onu dansa kaldırır.Müzikle beraber uçmaktadırlar adeta.Zaman ve mekanın ötesinde dans etmektedirler.Ona ne kadar değer verdiğini ve daha pek çok şeyi söylemek istemektedir.Ama her seferinde sevdiği onu durdurup "Biliyorum" demektedir.Her şey rüyalardaki gibidir,daha söylenmeden bilinen sözler,sonsuzlukta bir şeyler yaratıyor duygusu,tekrar tekrar yaşanan mutluluk anları.Şimdi kimsenin gelmesini istemiyor gibidir Cursed,artık o boyutta değildir sanki.Ama her dansın bir sonu olması gerekmez mi?Bırakalım şimdi dans zamanı olsun,ormanda bir gezinti sürsün başka bir zamanda ve hayallerde.Ve dans ederler salonu dolduran elfler....
Elinin sıcaklığı tüm vücuduna yayılır,şimdi hiç üşümemektedir ve elfler dans etmektedir.Boyutlar birbirine geçmiştir.Zaman geçmişte bir günü göstermesine rağmen her şeyi hissedebilmektedir.Evet oradadır,sevdiği ile dans etmektedir.Gözlerine bakmaktadır ve onların içinde kaybolmakta olan bir elfi görmektedir.Sevgili ne kadar da güzel bir varlıktır,gözlerinde kaybolmaya değer birisidir.Ve elfler dans ederler,müzik ruhlarını okşamakta,tüm dertler bir kenara itilmektedir.Ve elfler dans ederler sonsuzlukta yankılanması için güzel sözler söylerler birbirlerine.Onlarca çift dans etmektedir ve birbirine sevgiden bahsetmektedir.”Biliyorum” demektedir sevdiği Feanor'a.İlk yılların gençliğine uçurmaktadır onu bu dans ve elfler durmadan dans etmektedir.En kötüsü artık geride kalmıştır,artık savaşacak kimse kalmamıştır.Sonsuz ormanda bir salonda elfler dans etmektedir,tasalarından uzak tüm benlikleriyle müziğe bırakmışlardır kendilerini,sevdiklerine yakın daha yakın durmaktadırlar ve elfler dans etmektedir.Müzik sonsuz gibidir ve gece büyülüdür,rütbeler sökülmüştür artık kimsenin düşmanı yoktur, çünkü elfler dans etmektedir. Cursed "Seni seviyorum" asil lady "Biliyorum. Seni seviyorum". Ve yıldızlara daha yakındırlar şimdi. Hani hissedebileceğiniz zamanlar vardır ya yıldızları işte o kadar yakındırlar. Ve elfler dans ederler, birbirlerinin gözlerinde kaybolurlar sonsuzluğun çeşmesinden içmişlerdir artık Yeşil Ormanda bir gezintidedirler. Ve elfler dans ederler sonsuzluğa giden bir gecede Yeşil Ormandaki bir salon parıldamaktadır. O gece salonu dışarıdan görenler gözlerine inanamazlar ne kadar parlaktır adeta yıldızlar ile bir olmuştur. Ve elfler dans ederler müzik ruhlarını okşarken ormanda bir gezintiye çıkmışlardır......
Müzik aralıksız sürmektedir, yavaşladığı anlar sanki her şey onunla beraber yavaşlamaktadır. Ve elfler o anların verdiği mutlulukla dans etmeye devam ederler. Sonra bir süre sonra çok yavaş ve dinlendirici bir müzik çalmaya başlar kimisi hala dans etmektedir. Feanor büyünün bitmemesini tüm benliği ile istemektedir. Elf ladysi O'nu yönlendirir. Tekrar balkondan Yeşil Ormanı izlemektedir Cursed, yanında sevdiği ile. Lady başını Feanor'un omzuna dayamıştır ve eli hala elindedir, müzik ağır bir tempoyla devam etmektedir. Yeşil Orman'ı izlerler, tıpkı ormanın onları izlediği gibi. Yıldızlar ne kadar da yakındır Orman'da bir gezintiye çıkmış gibidirler. Ve lady sonunda konuşur. "Biliyor musun Feanor, bu gece bitecek ve biz tekrar ayrılacağız." Feanor yanıtlar: "Hayır seni bırakmayacağım hiçbir savaş buna engel olamaz." Lady yanıtlar: "Sorun savaş değil biz şu anda olmayan bir müziği dinliyoruz etrafımızdaki diğer kişiler aslında başka yerlerde ve sadece bir anlık sessizlik her şeyin sonu olacak." Feanor:"O zaman hiç susmayacağım, müzik bitse bile sana şarkılar söyleyeceğim." Lady:"Bu son şarkı, ama ormanda bir gezinti adında olan şarkı başka bir gece çalacak ve yine buluşacağız. Yıldızlara bak sevgilim ne zaman beni özlersen, unutma ben de onlara bakıyor olacağım" ve son notalar ile rüzgar sert bir biçimde eser.CursedFeanor gözlerini bir anlığına kısar ve sonra etrafında uçuşan kuru yapraklardan başka bir şey göremez. Yine bir müzik sesi duyar ama o başka bir salondan gelmektedir. Tekrar aynı durumdadır ve kimse etrafında değildir, ama bir farkla her şey gerçekmiş gibi hissedebilmektedir. Elindeki sıcaklık hala geçmemiştir. Hüzün ve mutluluk dünyalarının sınırlarında dolaşmaktadır. Hiçbiri hakim olamamaktadır bu alana hüzün ilerlediğinde sevdiğinin söylediği "ama ormanda bir gezinti adında olan şarkı başka bir gece çalacak ve yine buluşacağız" sözü aklına gelmektedir ve elindeki sıcaklık ona cesaret vermiştir. Ama soğuk rüzgar ve gördüğü yalnızlık, terk edilmiş salon mutluluğu önlemektedir. Tam sınırdadır. Tıpkı yaşamla ölümün arasına sıkıştığı gibi mutluluk ile hüznün arasına sıkışmıştır. Ve içeri girer salondan büyük merdivenleri inerek uzaklaşır.
Not: Ormanda bir Gezinti isimli hikayeden alınmış birkaç paragraftır.
|
|
|
Post by CursedFeanor on Apr 30, 2011 17:15:05 GMT 3
Rüyaları yine onu Orta Dünya'ya taşımıştır, ay olan Silpion onlara eşlik ederken, Finwe'nin ateşten eli omzuna dokunmuş iken, orman ile ilgili rüyaları Valinor'dakilere değişmezken. Şimdi emindir yaşamak istediği müzik ve ışık, Orta Dünya'daki bu Noldor diyarlarıdır. Uyandığında son rüyadan bir Noldo'dur. Ve kristaller sadece tatlı bir anıdır. Noldo Rüyaları'nda. -Son-
|
|
|
Post by CursedFeanor on Oct 7, 2014 13:08:46 GMT 3
|
|
|
Post by CursedFeanor on Oct 7, 2014 13:16:18 GMT 3
|
|
|
Post by CursedFeanor on Oct 7, 2014 13:22:17 GMT 3
|
|